İskelet sistemi, kanser hücrelerinin akciğer ve karaciğerden sonra en sık metastaz yaptığı bölgedir. Geçmişte sıklıkla palyatif tedavi yöntemlerinin tercih edildiği ve öncelikle ağrı kontrolünün amaçlandığı iskelet metastazlarının tedavi yaklaşımlarında, son yıllarda kayda değer gelişmeler yaşanmaktadır.
Takip protokollerinde modern tanısal araçların rutin yer edinmesi sayesinde metastazlar daha erken tespit edilebilmektedir. Ayrıca, yeni kemoterapi ve radyoterapi rejimleri, bisfosfonat ve denosumab gibi hedefe yönelik ajanların kullanımları, iskelet sistemi ile ilgili paraneoplastik hadiselerin de görülme sıklığını azaltmıştır. Bu gelişmelere ek olarak, cerrahi teknik seçenekleri de yıllar içinde zenginleşmiştir. Gerektiği zaman, osteosentez günümüzde daha minimal invaziv yöntemlerle ve düşük morbidite ile uygulanabilmekte veya geniş rezeksiyonlar sonrası başarılı rekonstrüksiyon seçenekleri ile kabul edilir fonksiyonel sonuçlar elde edilebilmektedir.
Sonuç olarak; patolojik kırık, medulla spinalis basısı, hiperkalsemi gibi iskelet sistemi ile ilişkili hadiselerin sık görüldüğü, çoklu metastazlı olgularda dahi, hayatta kalım süreleri artmıştır. Biz inanıyoruz ki, ortopedik cerrahları metastaz ilişkili senaryolar ile daha sık karşı karşıya getiren bu durumdur. Ortopedik onkolojide halen birincil tümör cerrahisi daha çok alanında eğitimli ya da konuya eğilimli kişiler tarafından uygulanmakta iken, iskelet metastazları ya da patolojik kırıklar daha çok genel ortopedi ve travmatoloji uzmanları tarafından yönetilmektedir.
Bu nedenle mevcut derlemede, günlük ortopedi pratiğine de katkıda bulunacağına inanarak, onkolojide iskelet metastazlarına yaklaşımda tanısal algoritmalardan bahsedilmiştir. Bu yazımın altında yer alan "Bu Makaleye Ait Dosyalar" bölümünden PDF dökümanına ulaşabilirsiniz. Yazımın tamamı da 523 - 534 sayfaları arasında yer almaktadır. Direkt JPG formatında da galerime ekledim. Tüm sorularınız için istediğiniz zaman e-posta gönderebilirsiniz.